İstanbul’da devam eden Dilan Polat soruşturmasını yürüten özel ekibin görevden alındığı iddiaları hakkında konuşan Özdağ, “Bu dosyayla ilgili özel bir soruşturma ekibi kurulmuştu 3 komiser ve 5 polisten oluşan. Biraz önce aldığım habere göre bu ekip hadisenin diğer unsurları da bu sürecin içerisinde olan diğer kişiyi de gözaltına alma aşamasındayken aralarında çok meşhur bazı isimlerin de olduğu ani bir kararla görevden el çektirilmiş ve değişik karakollara bu ekip sürülmüş. Eğer bu bilgi doğruysa çok vahim. Çünkü kamuoyunda bu isimlerle ilgili belirli iddialar dolaşıyor. Bu iddiaların dolaştığı bir ortamda Türk polisinin işini yapması engellenmemeli. Kim suça bulaşmışsa polis bunun teknik takip ve diğer hukuki çalışmalarla tespit edip dosyalaştırıp savcılığa iletebilmeli.” ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanının günü geldiğinde bu yaptığının hesabını yasalar önünde vereceğini ifade eden Özdağ, “Milli Eğitim Bakanı izlediği politikalarla Türkiye’nin güvenliği için bir tehdit olmuştur. Gençlerimizin geleceğini, Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmaktadır. Gençlerimiz 21. yüzyılda dünya ile rekabet edebilecek bir bilgi ile donanımla yetişmelidir. Bu telefonu yapabilecek bilgiye, donanıma sahip olmalılar. Sizin beni kaydettiğiniz ve yayın yaptığınız kameraları, mercekleri üretebilecek bilgiye sahip olmalılar. Dünya ile rekabet edebilecek bir eğitim verilmesi gerekirken Milli Eğitim Bakanı işi gücü bırakmış, Türk gençliğini tarikat ve cemaatlerin kucağına atmıştır. Bunu da utanmadan TBMM’de söylemiştir. Gerekçe olarak da dağa gitmeyi engelliyorlar demiştir. Zafer Partisi olarak diğer partiler gibi Milli Eğitim Bakanlığında gerçekleşen rezaleti durarak seyretmeyeceğiz. Her fırsatta siyasi ve hukuki her mücadeleyi vereceğiz. Bu yapılan suçtur, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırıdır. Milli Eğitim Bakanı günü geldiğinde bu yaptığının hesabını yasalar önünde verecektir muhakkak.” şeklinde konuştu.

Hibya Haber Ajansı